KONYA ve Isparta topraklarında bulunan Beyşehir Gölü’ndeki su seviyesi her geçen gün azalıyor. Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, gölün ölmekte olduğunu ve su seviyesinin minimum kotun altında olduğunu belirterek, “Beyşehir Gölü’nün minimum kötülüğü 1122,40. Gördüğünüz 1121,60’lar 70’lerde. 80-90 santimetre su farkı var. .” dedim.
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olarak bilinen Beyşehir Gölü, 656 kilometrekarelik yüzölçümüyle Çarşamba Çayı ve Konya Ovası’nın sulanmasına katkı sağlıyor, 400’ün üzerinde balıkçının geçimini sağlıyor. Ancak iklim değişikliği ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle göldeki su her geçen gün azalıyor.
SU SEVİYESİ MİNİMUM SEVİYELERİN ALTINDA MAKUS Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, göldeki su seviyesinin şu anda minimum seviyenin altında olduğunu ve göl kaynaklarının zenginleştirilmesi gerektiğini belirterek, Buradan seslenmek istiyorum. Minimum ve maksimum sefalet diye bir kavram var. Beyşehir Gölü’nün minimum yüksekliği 1122.40’tır. Gördüğünüz 1121.60’lar, 70’ler. Ortada 80-90 cm su farkı var. Beyşehir Gölü ülkemizin ekonomisidir. Tarım alanları için sulama açısından kotun minimumdan sonra alınmasında bir sakınca yoktur. Ancak 1122.40’ın altına düştüğünde Beyşehir Gölü kıyılarında geri çekilmenin, göldeki bitki örtüsünün güneşi görünce otlamasının, Beyşehir Gölü’nü sarmaşıklara sarmanın kaybını görüyoruz. Bataklık çamur oluşturarak boşa gider ve yükseldiğinde bu çamur ve bataklık kanalları tıkar. Aksi halde Beyşehir Gölü’nün kaynaklarını geliştirmeyi düşünmezsek, yarını planlamazsak bu gölü gelecek nesillere ulaştırmamız zor görünüyor.” Beyşehir Gölü’nün tamamen yok olmaması için yapılan açıklamada, şöyle devam edildi:
“Teknolojinin ağır olduğu bir çağdayız. Yer altı tespiti yapabilir miyiz? Yaparız. Yer altı çekimi yapabilir miyiz? Yaparız. Yıllar önce MTA (Maden Tetkik ve Arama) yer altı araştırması mı yapıyordu? Bu içilebilir gölün, u tealanın bahşettiği masmavi gölün suyunu zenginleştirmeyi ve geliştirmeyi planlıyor.Tabi Konya Ovasını sulayalım.Ama Eğirdir Gölü Gelendost’a kadar suladığı gibi Karaağaç’ı, Yalvaç’ı da sulasın.Konya’ ya da buradan veriyoruz.Bir yandan o boğazları, o bölgeleri kocaman pompalarla taşıyoruz.Bizim çok yırtıcı bir sulamamız var.Onları gözden geçirmemiz lazım.Beyşehir Gölü’nün bu güzelliklerini doğaya bırakmak boynumuzun borcu. dünya ve bizden sonra gelecek çocuklarımız Beyşehir Gölü ölüyor.”
